loading...

Sürüş İzlenimi: Land Rover Defender 2.0 P300 X-Dynamic HSE

Sürüş İzlenimi: Land Rover Defender 2.0 P300 X-Dynamic HSE

Defender, ilk kez test sayfalarımıza dizel motorla konuk olurken şimdi de onun yerine yat listesine giren turbo benzinli motorla birlikteyiz. Hızlanma performansıyla öne çıkan yeni motor ile Defender’ın karakteri de değişiyor mu?

Defender’ın klasik arazi aracı anlayışından sıyrılıp, modern haliyle yollara çıkmasından sonra ilk kez test için karşılaştığımızda kült tasarım öğelerinin korunarak modernize edildiğini görmüştük. Beş kapılı 110 ve üç kapılı 90 karoserleriyle üretilen Defender, Türkiye fiyat listesinde şimdilik 5 kapılı olarak yer alıyor.

Far ve stoplarda geçmişin izleri olsa da modernize edilip LED teknolojisiyle iyi bir aydınlatma sunması sağlanmış. Otomobilin profilinde Defender’ın güçlü silüetini görüyoruz. Düz motor kaputu ve tavan da korunan tasarım detaylarından. Dik bagaj kapağı üstünde yedek lastik yer alıyor. Yedek lastiksiz uzunluğu 4758 mm olan Defender yedek lastikle 5018 mm uzunluğunda. Test aracımızda olduğu gibi havalı süspansiyon alındığında yüksekliği 1967 mm olan Defender, klasik tipte süspansiyon ile 1972 mm yükseklik sunuyor.

Havalı süspansiyon ile zeminden yüksekliği 218 mm’ye kadar alçalan Defender, offroad sürüş modunda 291 mm zeminden yüksekliğe ulaşarak önemli bir avantaj elde ediyor. Sadece zeminden yükseklik değil, otomobilin etrafını ve hatta geçtiği zemini de multimedya ekranına yansıtan kamera sistemiyle Defender ile arazide ilerlemek oldukça pratik şekilde gerçekleşiyor. Sürüş modlarının da takip edilebildiği 12,3 inçlik dijital gösterge grubu ve 10 inçlik dokunmatik multimedya ekranı hem anlaşılabilir içerikleri hem de çözünürlükleriyle ergonomi ve kaliteyi destekliyor. Geniş ve aydınlık bir yaşam alanı sunan Defender, çok yönlü ve ergonomik olması için tasarlanmış. Bunu yaparken premium sınıftaki müşterileri de memnun edecek malzeme ve işçilik kalitesini koruyabiliyor. Ancak şık ve zarif tasarım bekleyenlere hitap etmiyor.

Modern güvenlik yardımcıları da neredeyse eksiksiz olan Defender’ın şerit takip asistanı, kör nokta uyarısı ve şehir içi çarpışma önleme sistemi gibi yardımcılar ile güvende hissettiriyor. Vites kolunun hemen yanındaki dairesel kumandalarla ile kontrol edilen sürüş modlarının kontrolü alışkanlık istese de sistemin anlaşılır yapısı kullanımı kolaylaştırıyor. Fiziksel çekiş kontrol düğmeleri de bu kullanımı destekliyor. Defender, arazi koşullarında olduğu kadar asfalt üzerinde de akıcı şekilde ilerleyebiliyor. Genel olarak şehir içinde ve otoyol koşullarında başarılı ses yalıtımı ile konforu destekleyen Defender’ın süspansiyon konforu da başarılı.

Direksiyon yönlendirme hassasiyeti özellikle dar alanlardaki manevralarda bu iri boyutlarla kolay şekilde başa çıkmayı sağlıyor. Yüksek karosere rağmen ağırlık transferlerinde bile karoser salınımları kontrol altında tutulabilmiş. Defender asfalt üzerindeki safkan bir arazi aracı gibi değil, daha çok lüks bir SUV gibi sürüş tecrübesi yaşatıyor.

Emisyon kurallarının güncelleniyor oluşu Defender’ı birçok otomobil gibi yeni motor seçenekleriyle görmemizi sağlıyor. İlk kez test parkurumuza katıldığında turbo dizel motorla makul ekonomi ve hızlanma dengesiyle beğenimizi kazanan Defender şimdi farklı bir yönünü tecrübe edebileceğimiz motorla karşımızda. İlk testimizde 2,0 litre 240 HP’lik turbo dizel ile konuğumuz olan Defender’ın fiyat listesinde artık sadece 2,0 litre 300 HP’lik turbo benzinli motor bulunuyor.

Dizel motorun premium sınıftaki rakipleri ve müşteri beklentilerini de düşündüğümüzde karşılaştığımız motor gürültüsünün eksi puan almasına yol açtığından bahsetmiştik. Hızlanma konusunda da beklenen atikliği sağlayamadığını görmüştük. Bu noktada yeni motor seçeneğindeki beklentimiz öncelikle konfora ve dinamizme katkıları olacak. Benzinli motorun sessiz çalışmasıyla konfor konusunda Defender’ı çok daha iyi noktaya ulaştırdığını, pürüzsüz bir hızlanma tecrübesi yaşattığını söyleyebiliriz. Dört silindirli motor, 1500 d/d ile 4500 d/d arasında ulaşılan 400 Nm’lik maksimum torku hem alt devirde hem de uzun bir devir aralığında ürettiği için Defender’ın atak bir hızlanma tecrübesi sunmasını sağlıyor.

Fabrika verilerine göre 7,4 saniye gibi, bu cüsseye göre oldukça iddialı bir 0-100 km/s hızlanma iddiasında olan Defender P300 ile 8,4 saniyelik test verisi elde ettik. Bu rakam daha önce teste gelen dizel motorun sağladığı 10,0 saniyelik test verisine göre oldukça başarılı. Genel olarak da benzinli motorun konfor kadar hızlanma konusunda da fark edilir bir değişiklik sunduğunu görüyoruz. En önemli konulardan biri olan yakıt ekonomisinde, Defender P300’ün WLTP’ye göre fabrika ortalama tüketim verisi 11,7 lt/100 km. Test ölçümlerinde ise 12,5 lt/100 km’lik ortalama tüketim elde ettik. Artık satılmayan 2,0 litrelik dizel motorla 8,8 lt/100 km test verisi elde etmiştik. Bu sonuçlar ile Defender P300’ü ekonomik tüketim sunan bir otomobil olarak değerlendirmemiz mümkün değil. Ancak boyutları ve ağırlığı da göz önünde bulundurulduğunda “anlaşılır” olarak değerlendirebiliriz.

Sonuç olarak Defender, kült tasarım öğelerini koruyan, geniş ve konforlu yaşam alanında işlevselliği ve çok yönlülüğüyle ayrılabilen yetenekli bir otomobil. Gerektiğinde yine çok başarılı bir arazi aracı olsa da çoğunlukla kullanım yeri olacak olan şehirde de konforlu bir model. Turbo benzinli motoru da bu konfora katkı sağlarken, başarılı bir ataklık kazandırmış olması Defender’ı farklı noktaya ulaştırıyor.

Yazı: Koray Kodal

Fotoğraflar:Ersan Sezer

(Toplam: 4, Bugün: 1 )

Bir yanıt yazın