Dacia Duster 4×4 1.5 dCi Laureate 2011 Test Sürüşü

Romanyalı üretici Dacia’nın SUV projesi ilk duyulduğu günden beri tüketiciler bu modeli heyecanla bekleniyordu. Averaj bir yıl ilkin tanıtılan araç, arkasına almış olduğu Renault ve Nissan’ın desteğiyle yolunda güvenli adımlarla aşama kaydediyor. Daha ilkin 4×2 versiyonunu denetim ettiğimiz Duster’ın 4×4 versiyonu, Nissan’ın arazi mevzusundaki tecrübelerinden yararlanıyor.

Tasarım

Renault’nun Fransa’daki tasarım merkezinde dizayn edilen Dacia Duster, tasarımıyla engel tanımaz bir araç bulunduğunu vurguluyor. Duster’ın kaslı çamurlukları ve köşeli tasarımı aracın güçlü görünmesini sağlıyor. 4×4 versiyon; karartılmış ön farları ve bagaj kapağındaki 4WD logosu ile 4×2 versiyondan ayırt edilebiliyor. Nikelajlı marşpiyelleri ve tavan barlarıyla dikkat çeken yan profil, tampon altlarını ve çamurlukların bir kısmını da kapsayan plastik korumalarla çevreleniyor.  4310 mm uzunluğa haiz Duster, Nissan Qashqai’den 2 santimetre daha kısa fakat 3,7 santimetre daha geniş bir araç. Duster, karşılaştırıldığı diğeri model olan Skoda Yeti’den ise 8,7 santimetre uzun ve 2,7 santimetre daha geniş bir araç. 4×4 versiyon yerden 21 santimetre yüksekliğe ve 30 aşama yaklaşma, 35 aşama de uzaklaşma açısına haiz.

İç mekan

Dacia Duster’ın iç mekanında minimalist bir anlayış yargı sürüyor. Tüm Dacia modellerinde ortak kullanılan ön konsol, Duster’ın dış tasarımını görenlerde hayal kırıklığı yaratıyor. Sert plastik kullanımı aracın her yerinde kendini gösteriyor. Bu da naturel olarak araç içindeki kalite hissini düşürüyor. Orta konsoldan denetim edilen cam kumandalarının yeri ‘90’lı yılları hatırlatıyor. Aracın çekiş kontrolü vites kolunun derhal önündeki arazi denetim kumandasıyla ayarlanıyor. 3 kademesi bulunan çevirmeli buton yardımıyla, önden çeker, otomatik tork transferi ve diferansiyel kilidi modlarından biri seçilebiliyor. Dacia modellerinden ilk kez Duster’da kullanılan ESP sistemi de bu butonun yanından dönem dışı bırakılabiliyor. Denetim aracımızdaki deri koltuk opsiyonu aracın içerisini zengin gösteriyor bir tek deri döşemenin kalitesi oldukca iyi değil. Duster’ın arka koltukta sunmuş olduğu başarıya ulaşmış diz mesafesi yardımıyla 5 kişi rahatça gezi edilebilir. 408 litrelik bagaj hacmi, aktarma organları sebebiyle 4×2 versiyondan 67 litre daha küçük.

Motor

Dacia Duster kaputunun altında,  Renault’nun geliştirdiği K9k kodlu 1.5 dCi motor vazife yapıyor.  Renault ve Nissan modellerinde de başarıyla vazife oluşturan bu motorun en güçlü seçeneğini kullanan Duster 4×4, 4000 d/d’da 109 hp güç, 1750 d/d’da 240 Nm tork üretebiliyor. Duster’ın 4×2 versiyonunda 5 kademeli olan manuel şanzıman, 4×4 versiyonda yerini 6 kademeli şanzımana bırakmış. Bu şanzıman kısa vites oranlarıyla arazi odaklı bir yapıya haiz. Hatta birinci vites o denli kısa ki, aracı ikinci vitesle kaldırmak da oldukça kolay. Birinci vites dişlisi o denli kısa ki 1000 d/d’da 5,79 km/s hızla yol almanızı sağlıyor. Altıncı vitesin yeterince uzun olmaması sebebiyle araç uzun yolda istenilen ekonomiyi sunamıyor bir tek bu sayede aracı 75 km/s – 160 km/s içinde vites değiştirmeden gezi yapabiliyorsunuz. Dacia Duster;  1301-1599 cc vergi diliminden yararlanan dizel 4×4’lerden biri olma özelliğine haiz. Bu da aracın kullanım maliyetlerinin önemli seviyede düşmesini sağlıyor. Duster 4×4 testimiz süresince 6.5 litrelik tüketime imza attı.

Konfor ve yol tutuş

Dacia Duster kalınca yanaklı lastikleri ve yumuşak süspansiyonlarıyla yoldan gelen darbeleri oldukça başarıya ulaşmış bir halde emebiliyor.  Duster’ın yüksek yapısı yardımıyla bozuk zeminlerden geçerken hiçbir tereddüt yaşamıyorsunuz.  Aracın arka koltuklarında sunulan diz mesafesi gezi yapanları zorlamıyor bir tek ön koltukların yan destekleri daha iyi olabilirdi. Duster sürücüsünün şikayetçi olacağı noktalardan ilki kullanışlı olmayan silecekler. Silecek suyunu fışkırttığınızda silecekler otomatikman çalışmıyor. Diğeri şikâyetçi olunan nokta ise aracın yol bilgisayarı ve yakıt göstergesinin tutarsızlığı. Bu problemin denetim aracımıza özgü bulunduğunu düşünüyorduk bir tek birçok Duster kullanıcısının aynı problemden muzdarip bulunduğunu gördük. Bu probleminin yetkili serviste yapılacak minik müdahalelerle giderilebileceğini düşünüyoruz.  Asfalt üstünde yüksek yapısı sebebiyle oldukca kıvrak olamayan Duster, süratli girilen virajlarda ve ani manevralarda gövdesini yana yatırıyor. Direksiyon hassasiyeti oldukca iyi olmasa da alışmak oldukca süre almıyor. Ek olarak direksiyonun birazcık ağır bulunduğunu ekleyelim. Denetim aracımızdaki ESP sistemi yalnız 4×4 dizel versiyonla satın alınabiliyordu ve Duster için oldukca önemli bir donanım. Duster’ın kendini gösterdiği nokta ise sıkıntılı yol şartları oluyor.  Üstünde gelen standart lastikleriyle bile oldukça iyi işler çıkaran Duster, şehir SUV’lerinin birçoğunun giremediği yerlerden rahatça çıkabiliyor. Yerden yüksek yapısı ve başarıya ulaşmış arazi açıları Duster’ı sınır tanımaz bir araç yapmasa bile, averaj kullananların beklentilerini oldukça iyi karşılıyor. Aracın fren performansı kendisinden iki kat pahalı rakipleriyle yarışamasa bile güvenlik sınırlarını oldukca fazla geçmiyor.

Güvenlik

Dacia Duster’ın EuroNcap çarpışma testine bir iştirakı nerede ise bulunmuyor.

• Tags
• Dacia Duster 4×4
• Dacia Duster 4×4 yedek parçaları
• Duster 4×4