loading...

Adını Doğduğu Topraklardan Alan Efsane: Anadol

Adını Doğduğu Topraklardan Alan Efsane: Anadol

Otomobiller dünyanın büyük bir kısmı için basit birer cihaz olarak görünüyor olabilir. Fakat ülkemizde, çok daha fazlasını temsil ettikleri kesin. Dünya endüstrisinin bel kemiği olan otomotiv sektörü, Türkiye sınırları içerisinde pek çok önemli hikayenin doğmasına neden oldu.

Türk halkı olarak otomobillere olan ilgimiz aslında 19. Yüzyıla dayanıyor. Öyle ki şu anda gündemde olan elektrikli otomobillerin ilk örnekleri Osmanlı İmparatorluğu döneminde II. Abdülhamid Han için Anadolu topraklarına getirilmişti. Bu otomobilin İstiklal’de sergilendiği öne sürülüyor.

Takvimler 1895 yılını gösterdiğinde ise Züheyrzâde Ahmed Paşa’ya ait ilk benzinli otomobil, İstanbul sokaklarında gezmeye başlıyor.

Böylece Anadolu’nun otomobil macerası başlıyor.

Üretim Peşinde Bir Hayat

Ekilen bu tohumun yeşermesi için en çok çaba gösteren isimlerden biri Vehbi Koç oldu. Vehbi Koç, 1917 yılında babasının kendisi için açtığı küçük bakkal dükkanında başladığı ticaret macerasını 1928 yılında Ford Motor Company ile anlaşarak taçlandırdı. Bu dönemde Koç, Otokoç adı verilen şirketi kurarak montaj işlerine başladı.

1950’li yıllara gelindiğinde ise Koç’un yerli üretim tutkusu ağır basmaya başladı. 1956’da dönemin başbakanı Adnan Menderes’ten yeşil ışık alan Vehbi Koç, Henry Ford ile görüşme fırsatı buldu. 1959 yılında ise hepimizin yakından tanıdığı Otosan doğmuş oldu.

Otosan ve Vehbi Koç’un tarihini ise, adını doğduğu topraklardan alan bir model değiştirecekti.

Devamını yukarıdaki videodan izleyebilirsiniz. Daha fazla içerik için kanalımıza abone olmayı ve çan ikonuna basmayı unutmayın.

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Bir yanıt yazın